Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi, çocuklarda görülen bazı hastalıklar için özel olarak kurulan bir ünitedir. Bu özel ünite, çocukları etkileyen hematolojik ve onkolojik bozukluklarla başa çıkmak için kesin teşhis ve tedaviye odaklanır.

Özellikle kan hastalıklarına sahip çocuklar için ikinci bir şans sunan kemik iliği naklini ve nakil sonrası bakımı sağlamayı amaçlar. Pediatrik hematologlar, onkologlar ve uzman hemşirelerden oluşan multidisipliner bir ekip tarafından yönetilen ünite, kapsamlı ve şefkatli bir bakım sunmaya adanmıştır.

Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Fatih Erbey tarafından düzenlenen ve onaylanan bilgilendirici yazımızda, Çocuk Kemik İliği Nakli hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.



Çocuk kemik iliği nakli, hasar görmüş veya hastalanmış kemik iliğini sağlıklı kök hücrelerle değiştirerek hastalığı tedavi etmeyi amaçlar.

Bunu yaparken çocuğun kan hücrelerini üreten hematopoetik sistemini yeniden canlandırmayı amaçlar. Kök hücre nakli sonrasında kemik iliği yenilenerek önemli kan bileşenlerinin üretimini başlatır. Böylece çocuklar hayata yeniden başlama şansı yakalayabilir.

İki temel nakil türü vardır:
  • Otolog (Kendi kendinden)
  • Allojenik (Başka birisinden)
Otolog nakiller, genellikle yüksek doz kemoterapi veya radyasyon tedavisine ihtiyaç duyan çocuklar için düşünülür ve çocuğun kendi kök hücreleri kullanır. Allojenik nakillerde ise ilik dışarıdan yani bir donörden alınır. Bu, aile içi donör veya aile dışı donör olabilir.

Çocuklarda kemik iliği naklinin ana nedeni vücuttaki hematopoetik sürecin bozulmasıdır. Hematopoetik süreç, vücuttaki kan hücrelerinin oluşumu ve gelişimi ile ilgili biyolojik bir süreçtir. Bu hayati süreç, hematopoetik kök hücrelerin kemik iliği, kırmızı kan hücreleri ve trombosit gibi çeşitli hücre tiplerine dönüşmesini sağlar ve genel sağlığı sürdürmek için esastır. Ancak çeşitli çevresel veya genetik durumlar bu hematopoetik süreci bozarak kemik iliği yetersizlikleri veya kan kanserleri gibi durumlara yol açabilir. Bu durumda da ilik nakline ihtiyaç duyulabilir.


Çocuklarda ilik nakline ihtiyaç duyulan hastalıklar şunlardır:

  • Lösemi: Çocuklarda kemik iliği nakilleri için en yaygın neden lösemidir. Kan kanseri olarakta bilinen lösemi, kemik iliğindeki kök hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu gelişir. Nakilden önce yüksek doz kemoterapi uygulanarak lösemi hücrelerinin yok edilmesi amaçlanır, ancak bu tedavi sağlıklı iliği de yok eder. Bu nedenle sağlıklı bir donörden nakil gerekir.
  • Lenfoma: Lenf bezi kanseri olarak bilinen bu hastalıklarda sıklıkla yüksek riskli ya da hastalığı tekrarlamış çocuklara nakil gerekmektedir.
  • Aplastik Anemi: Aplastik anemi durumunda kemik iliği, yeterli miktarda kan hücresi üretemez. Nakil sonrasında sağlıklı hücreler yeniden kan hücresi üretimini sağlayabilir.
  • Talasemi ve Orak hücreli anemi gibi hemoglobinopati grubu hastalıklar: Bu hastalıklarda, vücudun yeterli ve sağlıklı kırmızı kan hücresi üretiminde bozukluk vardır. Hasta larda belirgin kansızlık bulunur. Dışardan verilen kan transfüzyonlarıyla vücutta aşırı demir birikimi ve bunun sonucunda da bazı organlarda hasarlanmalar gelişir. Bu nedenle normal bir kan üretimin sağlanabilmesi için nakil gerekmektedir.
  • Kalıtsal Metabolik Bozukluklar: Bazı metabolik bozukluklar, vücudun maddeleri parçalama yeteneğini engelleyerek zararlı yan ürünlerin birikmesine neden olur. İlik nakli sonucunda metabolik anormallikler hafifleyebilir veya düzelebilir.
  • İmmün Sistem Bozuklukları: Ciddi bağışıklık yetmezliğine sahip çocuklar, sağlıklı bir bağışıklık sistemi kurmak için kemik iliği naklinden fayda görebilirler.

Nakil süreci titiz bir hazırlıkla başlar. Nakilden önce çocuğun sağlığını değerlendirmek ve en uygun yaklaşımı belirlemek için kapsamlı bir muayene yapılır. Bu aşamada tıbbi ekiple görüşmeler yapılarak endişeler ele alınır ve nakil süreci hakkında bilgilendirme yapılır.

Daha sonra hasta, nakledilecek hücrelere uygun bir ortam oluşturmak için kondisyonlama tedavisine tabi tutulur. Bu tedavide mevcut kemik iliğini ortadan kaldırmak için yüksek doz kemoterapi veya radyasyon uygulanır. Bu işlem sayesinde sağlıklı hücrelerin yerleşmesi ve gelişmesi için yer açılır.

Nakil günü, otolog veya allojenik şekilde alınan sağlıklı kök hücreler intravenöz bir hat aracılığıyla kan dolaşımına verilir. Bu sayede yeni kök hücreler kemik iliğine ulaşır. Yerleşme, nakledilen hücrelerin büyümeye ve kan hücreleri üretmeye başladığı kritik bir aşamadır. Tipik olarak 10-21 gün süren bu dönem, yakından takip edilir. Yeni hücrelerin başarılı bir şekilde yerleştiğini doğrulamak için düzenli kan testleri yapılır. Yerleşme sağlandığında ise düzenli takip ve bakım ile iyileşme teşvik edilir.


Çocuklarda kemik iliği nakli, çocuklara umut sunan özel bir işlem olsa da her tıbbi müdahale gibi yan etkilere ve risklere sahiptir. Bundan dolayı bu tedaviyi düşünen ebeveynlerin bu etkileri bilmeleri gerekir:

  • Graft Versus Host Hastalığı (GVHH): Kemik iliği nakli ile ilişkilendirilen başlıca risklerden biri GvHH hastalığıdır. Nakledilen hücrelerin alıcıyı (hastayı) yabancı olarak tanıması durumunda ortaya çıkarak cilt, karaciğer ve sindirim sistemini etkileyen bir dizi komplikasyona yol açabilir.
  • Enfeksiyonlar: Nakil sonrası dönemde çocukların bağışıklık sistemi zayıfladığı için enfeksiyonlara karşı açık olurlar. Enfeksiyon belirtileri için yakın takip ve hızlı tıbbi müdahale, nakil sonrası bakımın esas bileşenleridir.
  • Kondisyonlama Tedavisinden Kaynaklanan Organ Hasarı: Kondisyonlama tedavisinde kullanılan yüksek doz kemoterapi veya radyasyonun yan etkileri, kalp, akciğer veya böbrek gibi organlara zarar verebilir. Tıbbi ekip, bu riskleri en aza indirgemek için tedavinin yoğunluğunu dikkatlice dengeler ve naklin etkinliğini arttırmayı amaçlar.
  • Kanama ve Anemi: Kondisyonlama tedavisi sırasında kemik iliği etkilenerek, kan hücrelerinin üretiminde azalmaya ve kanama riskinde artışa neden olabilir. Kan seviyelerini izlemek ve komplikasyonlar ortaya çıkarsa hızlı müdahale etmek için düzenli takip önemlidir.
  • İkincil Kanserler: Nadir olsa da radyasyon ve belirli kemoterapötik ajanlara maruz kalmanın bir sonucu olarak ikincil kanser gelişme riski bulunur. Uzun vadeli takip ve izlemeler, potansiyel endişeleri tespit etmek ve ele almak için önemlidir.

Çocuklarda kemik iliği nakli sonrasındaki dönem hem kritik hem de umut doludur. Öncelikle bu süreçte komplikasyonların veya reddetme belirtilerinin erken tespiti için yakın takip önemlidir. Tıbbi profesyoneller, hastanın genel sağlığını ve naklin etkinliğini ölçmek için düzenli olarak kan testleri, görüntüleme çalışmaları ve klinik değerlendirmeler yaparlar.

Nakil geçirmiş çocuklar, zayıflamış bağışıklık sisteminden dolayı enfeksiyonlara karşı savunmasızdır. Bundan dolayı nakil sonrası bakım, enfeksiyon önlemeye yönelik titiz bir yaklaşımı içerir. Bu, sıkı hijyen uygulamalarını, gerekli olduğunda izolasyon önlemlerini ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için zamanında aşıları içerir. Ailelere enfeksiyon belirtilerini tanımaları ve derhal tıbbi yardım almaları konusunda bilgi verilir.

Uygun beslenmenin de iyileşme için hayati önemi vardır. Dengeli bir diyet, vücudun iyileşme süreçlerini destekler ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur. Çocuklar, beslenme uzmanının rehberliğinde, besin takviyeleri alabilir ve ilaçların yan etkilerine bağlı olarak diyet ayarlamaları yapılabilir. Böylece tıbbi ekibin ve ailelerin desteği ile nakil geçiren çocukların sağlıklı bir iyileşme dönemi geçirmesi amaçlanır.

Çocuğunuzda riskli belirtileri fark ederseniz erken teşhis ve tedavi için en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz.


İlgili Yazılar

SIK SORULAN SORULAR

  • Akut Miyeloblastik Lösemi
  • Akut Lenfoblastik Lösemi
  • Kronik Miyeloid Lösemi
  • Hodgkin Lenfoma
  • Non-Hodgkin Lenfoma
  • Miyelodisplastik Sendrom
  • Primer İmmün Yetmezlikler (bağışıklık sistemi doğuştan baskılanmış hastalar)
  • Aplastik Anemi, Blackfan-Diamond anemisi ve Fanconi aplastik anemisi
  • Talasemi major (Akdeniz Anemisi)
  • Orak hücre anemisi
  • Metabolik hastalıklar
  • Solid tümörler (Nöroblastom, Ewing tümörü... gibi)
  • Otoimmün hastalıklar (juvenil inflamatuvar artrit, sistemik lupus eritematozus, Sjögren sendromu, Crohn hastalığı... gibi)